Kayıtlar

Geçmişle Gelecek Arasında Bir Semt ’’MERCAN’’

Resim
Arnavut kaldırımlarıyla bezenmiş, ufacık yokuş yukarı sokaklarıyla  Doğu ile Batı'nın kültürüyle, estetiğiyle, insanıyla harmanlanan bir çarşı olmakla, bu toprakların kültürünü, sanatını, ince el işlerini, ahlakını, örfünü kısacası yaşamının sergilendiği bir ticaret merkezidir MERCAN. Her sokağında her taşında tarih, tasarım, emek taşıyan bir insan hikayesine rastlamak mümkün antika görünümlü bu ticaret semtinde. İsmini Mercan Ağa’dan alan semtin kuruluşu Fatih Sultan Mehmet dönemine kadar uzanmakta. Ö zgecil ve bencil insanların içinde sıcakkanlı ve esprili esnafın arasında hanların hamamların bulunduğu     yokuş yukarı sokak aralarında anıların üzerinde yürümeye başlıyoruz.  Kabuslu bir rüyadan uyanmış gibi hisseden, şizofren havaların etkisinde kalan çoğu insan, güneşi bu kadar özlediğini belki de ilk defa fark ediyor. Sindirerek attığımız adımlar sonucunda kendimizi mercanın adeta kara kalemle çizilmiş dar, antika ve yokuş yukarı sokaklarında buluyoruz. Dar açı ile

“Televizyon: Öldüren Eğlence” Neil Postman

Resim
“Televizyon: Öldüren Eğlence” Neil Postman ( BOOK REVIEWS ) Neil Postman “Televizyon: Öldüren Eğlence” kitabıyla televizyonun sosyolojik olarak kültür üzerindeki etkisi üzerinden bir toplum eleştirisi sunmuştur. George Orwell ile Aldous Huxley’in gelecek öngörüleri üzerinden karşılaştırmalar yaparak iletişim araçları üzerinden durum tespiti yapan Postman bu eseri Orwell’ın düşüncelerine karşı Huxley’in düşüncelerinin haklılığı çerçevesinde kaleme almıştır. Kitabın önsözünde Orwell’ın “1984” romanında insanların acı çekerek denetlendiğine dikkat çekerek günümüzde böyle bir durumun günümüz toplumsalını yansıtmadığı  ancak Huxley’in “Yeni Dünya Düzeni” kitabında ele aldığı insanların hazsal yönelik denetiminin tam da günümüz dünyasını yansıttığını belirtmiştir. Postman bu durumu şu cümlelerle açıklamıştır: “Birisinin kaygısı kitapları yasaklayacak olanlardı, diğerinin korkusu ise kitap okumak isteyen kalmayacağı için böyle bir yasağa gerek dahi duyulmayaca

Tarih ile Dokunmuş Bir Kilim Gibi “SÜLEYMANİYE”

Resim
İstanbul’un yedi tepesinden üçüncüsünün üzerine serpiştirilmiş onlarca cami, han, hamam motifleriyle süslenmiş bir Osmanlı halısı gibi durur karşımızda Süleymaniye. Her sokağında her taşında bir tarih şeridine bir tarih şahidine rastlamak mümkün tarih denizi bu ilçede. Tarihin sıcak görünen yüzünü kış mevsiminin soğuk rüzgarları arasında karşılıyor bizi Süleymaniye. İsmini 16. Yüzyılda, Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan Süleymaniye Camii ve Külliyesinden alan ilçenin her sokağında bir Osmanlı karesi yakalamak mümkün. Yedi tepenin üzerinde zamanın su gibi aktığı surların üzerinden damlayan soğuk güneş ışıklarının verdiği hafif sıcaklıkla, Süleymaniye sokaklarının tarih kokan havasına bırakıyoruz kendimizi. İlk olarak Süleymaniye Camisinde buluyoruz kendimizi. Dışardan caminin pervazlarına konan güvercinlerin ‘hu’ ları karşılıyor bizi. Dayanamıyoruz camii kapısından giriyoruz içeri. Kapı denildiğinde sıradan bir kapı anlaşılmasın üç kapısı olan caminin

HERKES İÇİN BİTCOİN

Resim

[Röportaj] Havayı Koklayan Adam: “Bünyamin Sürmeli”

Resim
Havanın metodolojisini yazan ,   kimi zaman karın şiddetini, yağmurun niyetini kimi zamanda sıcakların kavurucu etkisini samimi bir tavır içerisinde esprili bir anlatım tarzıyla gerçekleştiren 19 yıldır bizim için havayı koklamayı devam ederek adeta ailemizden biri olan bir kişiden bahsetmek istiyorum. Havayı Koklayan Adam’dan Bünyamin Sürmeli’den. İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliğinden 2000 yılında mezun olan, Radyo Klas ve Number One FM de hava tahminleri yaparak yayın hayatına başlayan Bünyamin Sürmeli,    şu anda CNN TÜRK   Hava Durumu editörü ve sunucusu olarak çalışmaya devam ediyor. Kendisini bu sefer havayı koklarken değil ağır kitap kokularının bulunduğu bir ortamda Tüyap kitap fuarında kitapları koklarken yakalıyoruz. Yazdığı mavi misket kitabının imza günü için orda bulunan ve haliyle en yoğun günlerinden birini yaşayan Sürmeli, hem sorularımızı cevaplıyor hem de kitaplarını imzalayarak hayranlarıyla muhabbet etmeyi de ihmal etmiyor. İnsanlar sizi