Enes Başkan

Havanın metodolojisini yazan ,   kimi zaman karın şiddetini, yağmurun niyetini kimi zamanda sıcakların kavurucu etkisini samimi bir tavır içerisinde esprili bir anlatım tarzıyla gerçekleştiren 19 yıldır bizim için havayı koklamayı devam ederek adeta ailemizden biri olan bir kişiden bahsetmek istiyorum. Havayı Koklayan Adam’dan Bünyamin Sürmeli’den. İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliğinden 2000 yılında mezun olan, Radyo Klas ve Number One FM de hava tahminleri yaparak yayın hayatına başlayan Bünyamin Sürmeli,    şu anda CNN TÜRK   Hava Durumu editörü ve sunucusu olarak çalışmaya devam ediyor. Kendisini bu sefer havayı koklarken değil ağır kitap kokularının bulunduğu bir ortamda Tüyap kitap fuarında kitapları koklarken yakalıyoruz. Yazdığı mavi misket kitabının imza günü için orda bulunan ve haliyle en yoğun günlerinden birini yaşayan Sürmeli, hem sorularımızı cevaplıyor hem de kitaplarını imzalayarak hayranlarıyla muhabbet etmeyi de ihmal etmiyor. İnsanlar sizi

Yazarlık açısından ele aldığımızda Blog kavramı günümüzde her ne kadar güncel bir kavram olarak yaşasada oldukça eski bir kavramdır  daha doğrusu uygulamadır. Aslında blogların ortaya çıkışını klasik bir sohbet ortamını dijital dünyaya taşınmış bir ortam olarak gösterebiliriz. Gösterebiliriz diyorum ama zaten bloggerlık olarak tanımlayabileceğimiz blog yazarlığının ortamı özellikleri bakımından bu ortamı bize yansıtmakta. Özellikle karşılıklı etkileşim bu ortamın en önemli ve etkili tarafı.  İnsanların birbiri ile etkileşimi, bilgi alışverişi az önce bahsettiğimiz sohbet ortamının, havasının (dijital hava 😌) oluşmasında katkısı kahve ile su, kalem ile mürekkebin birbiriyle ilişkisi kadar önemli. Tabi kahve ile suyun arasındaki oran orantı değiştikçe tadının da değişmesi gibi blog yazarlığında da bu ilişkinin belli bir sistemi, yazım biçimi var. Blog yazarlığı hem içeriksel olarak hem de yazı biçimi olarak belli bir biçimde yazılmalı. İçerik blog un her şeyi dir. Aslında her